Ekonomik istihbarat Nedir? Amacı? Hedefi?
Ekonomik istihbaratın amacı, bir ülkenin amaçlarına ulaşıp ulaşamayacağını tespit için ülkenin sahip olduğu ekonomik kaynakların incelenmesidir. Ekonomik istihbarat gerçekleştirilirken seçilen temel istihbarat alanları tarım, sanayi, stratejik, ticari maddeler, finans, stoklar ve ekonominin kontrolünün kimin /kimlerin elinde olduğudur.
Bu hususlarda yapılan istihbaratı şöyle izah edebiliriz:
“Tarımsal alana yönelik olan
istihbarat, bir ulusun ziraî, hayvansal üretimlerinin çeşitliliği,
yeterliliği konusunda bilgi toplar. Sanayi istihbaratı ise, bir ülkenin
sanayi kapasitelerine sanayinin teknolojik gelişmişliğini tespite
yönelik olarak yapılır. Ticarete yönelik istihbaratta ise bir ülkedeki
ticaretin hacmi, niteliği, dünya pazarına nasıl eklemlendiğini
tespit edilir. Stratejik maddeler ve
stoklara yönelik istihbarat ise bir ülkenin elinde tuttuğu, ürettiği:
stratejik maddeler ile kriz ve/veya savaş durumunda dışalımın veya
üretimin durması durumunda, devreye sokulacak stokları, bunların
nerelerde stoklandığını ve ne kadar yeteceğini inceler.”
Ekonomik istihbarat ilk anda göründüğünden çok daha sofistike ve sonuçları itibarıyla etkili bir istihbarat biçimidir. Ekonomik istihbarat stratejik plânda veriler kazandırabileceği gibi ülkelerin ekonomik kazanç sağlamasına da yardımcı olabilir. Bir ülkenin açık olarak ortaya koyduğu veya gizli bir şekilde izlediği politikayı analiz edebilmede kullanılacak en etkili araştırma mekanizmalarından birisi ekonomik istihbarattır.
Örneğin, Türkiye 1990’ların başında Kafkasya ve Orta Asya (Batı Türkistan) bölgelerinde açık bir etkinlik politikası izlemeye başladığı zaman Batılı ve Doğulu istihbarat servislerinin yaptığı ilk analizlerden birisi Türkiye’nin böyle bir politika izlemek için yeterli ekonomik kaynağı olup olmadığını araştırmak olmuştur. Öte yandan, 1990’ların CIA uyduları Çin’in tahıl ekimi yapılan alanlarında yer altı sularının seviyesinin azaldığını tespit etmişlerdir. Bunun üzerine yapılan analizlerden Çin’de tahıl üretiminin azalacağı ve Pekin’in azalan kadar tahılı dünya piyasalarından olmak üzere devreye gireceğini ve bunun da dünya tahıl fiyatlarını artıracağı tespiti CIA tarafından yapılmıştır.
Bir diğer örnek, Kasım 1971’de Fransız İstihbarat Servisinin Fransa Cumhurbaşkanının Aralık 1971’de ABD’nin doları devalüe edeceği haberini vermesi üzerine Fransa elindeki dolarları satarak dünya piyasalarından Frank toplamasıdır. Görüldüğü gibi ekonomik isithbarat iki boyutlu olarak kullanılabilmiştir. Bu boyutları artırmak mümkündür. Ayrıca ekonominin kimin, hangi iş gruplarının kontrolünde olduğu, bu grupların yapısı ve bağlantıları da ekonomik istihbaratın konusudur. Böylece gerekli durumlarda istihbarat servisleri hangi grupları veya kişileri hangi araçları kullanarak baskı altına alabileceğini bilir.
Bu çerçevede bir örnek vermek gerekirse
Asil Nadir’in firmasının İngiltere’de batırılması öncesinde çok büyük
bir ihtimal ile bu tür bir istihbarat çalışması yapılmış, bütün bağları
incelenmiş, ondan sonra operasyon başlamıştır.
Ekonomik istihbarat yapılması görece kolay
olan bir istihbarat türüdür: çünkü ekonomik verilerin çok büyük bir
kısmı açık kaynaklardan elde edilebilir. Ancak, bazen ülkeler belirli
ekonomik verilerini gizleme veya yanlış veri açıklama yoluna
gitmektedirler.
Örneğin, ekonomik verilerini gizleyen
Çin 1996 yılında finans haberlerinin Çin’e aktarılmasına da kısıtlama
getirmiştir. 20. Yüzyılın son on yılında ekonomik istihbaratın doğası
hızlı bir değişme göstermiştir. Soğuk Savaşın sona ermesi ile birlikte
ekonomik istihbaratın yeni yapısı ile hızla ön plâna çıktığı görülür.
Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB’nin karşılıklı gerçekleştirdikleri,
sosyalist ve kapitalist sistemlerin ekonomik kapasitelerini anlamaya
yönelik istihbaratın, Soğuk Savaş sonrası
dönemde değişen politik çerçevede pek de
işe yaramadığı ortaya çıkmıştır. Carver, daha 1990’da Amerikan
istihbaratının artık Batı Avrupa’ya yönelmesi gerektiğini söylerken,
Turner, ABD’nin Japonya ve AB’ye yönelik ekonomik istihbarat yapması
gerektiğini söylemiştir. Kuruluşundan beri CIA düzenli olarak, dünya
petrol üretimini, stratejik zirai ürünleri, dünya ticaretinin genel
eğilimi hakkında istihbarat üretmiştir. Ama bu tür bir istihbaratın
önemi ancak son on yılda artmıştır. ABD ‘de 1990’lı ıllarda ekonomik
istihbarat faaliyetleri toplam toplama faaliyetlerinin %9.40’ını
oluşturmaya başlamıştır. Daha 1991‘de CIA direktörü Robert M. Gates,
CIA’den istenen ekonomik istihbaratın bütün diğer istihbarat türlerini
aştığını söylemiştir.1990’lı yıllarda devletler ile özel sektör
arasındaki iş birliği artmaya başlamış, bu da devletlerin özel sektör
hesabına casusluk yaptığı suçlamasını artırmıştır.
Örneğin 1993’de Clinton, Amerikan Devletinin General Motors, Ford ve Chrysler ile mevcut otomobillerden üç kat
daha gelişmiş, bir model üzerinde
çalışacağını açıklaması bu tür endişeleri artırmıştır. 1994’te Amerikan
servisleri, Amerikan firmalarının gittikleri uluslar arası ihalelerde
rakip firmaların ihale kazanmak için verdikleri rüşvetler konusunda
bilgi vermiştir.
Yukarıda bahsedilen otomobil projesinin Enerji Bakanlığı kısmının koordinasyonunu gerçekleştiren Susan Tiermey, CIA’nın başka ülkelerin hangi alanlarda araştırma yaptıklarını bildirdiğini belirtmiştir. ABD istihbaratının gittikçe ekonomik-teknolojik istihbarata kayması bir tesadüf değildir, 1993’te Başkan Clinton’un ABD’nin bazı sanayi dallarında rekabet yeteneğini arttırmak için Millî Ekonomik Konseyi kurması ile yakından ilgilidir. Millî Ekonomik Konsey, CIA’yı kendi karargahı gibi görmüştür. Ancak, şurası vurgulanmalıdır ki, uluslar arası, finans ve ticarette etkin olan Hazineler, Merkez Bankaları ve her tür ekonomi uzmanı ve bürokratlarıdır.
İstihbarat servisleri hâlâ ekonomik politikaları belirleyen veya sermaye piyasasında ne tür hareketlerin gerçekleşeceğini söyleyebilecek durumda değildirler. Ekonomik istihbarat sadece yabancı ülkelere yönelik olarak değil, iç kaynaklara yönelik olarak da yapılmalıdır; çünkü böylece iki ülke arasında gerçek bir mukayese yapma imkânı ortaya çıkacaktır.
Ekonomik istihbaratın değişen doğası ekonomik istihbarat ile teknolojik istihbarat arasındaki çizginin gittikçe incelmesine, ekonomik istihbaratın nerede bitip teknolojik istihbaratın nerede başladığına karar vermenin zorlaştığı bir dönemden geçmekteyiz.
Ekonomik istihbarat ve
bilimsel teknolojik istihbaratın Soğuk
Savaş sonrasında yoğun bir hızla gelişmesi ve yayılması neticesinde bu
isithbarat türlerine karşı en açık hedef durumuna gelen ABD’de önlemler
konusunda ciddi adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu arada ABD’ye karşı
yürütülen istihbarat çalışmalarında kullanılan öntemlerde bilimsel
araştırmalara konu olmaktadır. Aşağıda bu tür istihbarat çalışmaları ele
alınmaktadır.