Propaganda nedir sorusuna cevap vermeden önce kökenine inmek isteriz. Latincede propagare kökünden (bir filizin toprağa dikilerek yeni bitkiler elde edilmesi) doğan “propagand” kelimesinin (yayılması gereken) doğmasından oluşmuştur. 1622 de 30 yıl savaşlarının başlamasıyla Papa XV. Gregory Hristiyan olmayan ülkelere gönderilen misyonerler vasıtasıyla Hristiyanlığın yayılmasını gözeten Congregatio de Propaganda Fıde (İnancı Yayma Meclisi)’ni kurar.
İlk sistemli propaganda kullanılan dönem bu dönemdir. Kelimenin orijinali alçaltıcı ve olumsuz anlamlar içermemektedir. Ancak Fraser’e göre propaganda, tüm etkinliklerini içermese de, insanlığın doğuşundan ya da en azından yüksek hayat formunun oluştuğu dönemlerden beri uygulanmaktadır. Günümüz anlamındaki propagandaya en yakın kullanımı Antik Yunan’da rastlanmaktadır.
Propaganda teknikleri ilk defa 20.yy’un başında gazeteci Walter Lippman ve psikolog Edward Bernays (Sigmund Frued’un kuzeni) tarafından tanımlanmış ve bilimsel bir şekilde uygulanmıştır.
Kaynağına Göre Propaganda Çeşitleri
Propagandanın bir iletişim süreci olmasından bahsettik. Yani bir kaynak ve bir alıcı olması esastır. Propaganda da alıcı yani hedef çok geniş kitlelerdir, hatta çoğunlukla halklardır. Ancak verilmeye çalışılan bilgi kaynağına göre 3 gruba ayrılır:
1 – Beyaz Propaganda
2 – Gri Propaganda
3 – Siyah Propaganda