Adından da anlaşılacağı gibi, diğer propaganda türlerinden farklı olarak siyah propagandada hile, entrika, yalan, iftira, fitne, sinsilik ve sahte delil kullanılabilir. Gerçekleri çarpıtmak, karşı taraf etrafında güvensizlik oluşturmak ve taraf aleyhine halkı kışkırtmak amaçlanır. Bu tip propagandada bilgi başka bir kaynaktan geliyormuş gibi gösterilir. Yani kaynak kendisini göstermez. Kaynak gizli olduğu için de karşı propaganda yapılması güçtür.
Gri propagandadan çok daha sert stratejiler ve ahlak dışı yöntemler kullanılır. Amaca giden her yol mubahtır düşüncesiyle her türlü ahlak ve yasa dışı yöntem uygulanabilir. Karşı tarafla ilgili olumsuz ve zayıf bir yan bulunmaya çalışılır ancak bulunamaması halinde yalandan ve iftiradan kesinlikle kaçınılmaz. Amaç, karşı tarafı psikolojik çöküntüye uğratmak ve halk arasında tarafa karşı nefret uyandırmaktır.
Propaganda bilinen çok eskiden beri kullanılan bir yöntemdir. Livy gibi Roma İmparatorluğu yazıları Roma yandaşı propagandanın baş eserleri olarak kabul edilir. Terimin kendisi Katolik inancının yayılması ve Katolik olmayan ülkelerde kliseye ait işlerin düzenlenmesiyle görevli papalık makamı olan, İnancın Yayılması için Roma Katolik Kutsal Meclisinden (sacra congregatio christiano nomini propagando veya kısaca, propaganda fide) gelmektedir. Terimin kendisi “yayılması gereken” anlamına gelen propagand- Latince kökünden gelmektedir.
Propaganda teknikleri ilk defa 20.yy’un başında gazeteci Walter Lippman ve halkla ilişkilerin babası kabul edilen Edward Bernays (Sigmund Frued’un kuzeni) tarafından tanımlanmış ve bilimsel bir şekilde uygulanmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında, Lippman ve Bernays ABD Başkanı Woodrow Wilson tarafından görevi İngiltere yanında savaşa girmek için kamu oyunun fikrini etkilemeyi amaçlayan Creel Komisyonu’na katılmak üzere tutulmuşlardır.
Lippman ve Bernays’ın propaganda kampanyası altı ay içinde o kadar büyük anti-Alman histerisi yaratmıştıki, Amerikan iş alemini (ve diğerlerinin yanında Adolf Hitler’i de) kamu oyunu geniş boyutlu propaganda ile kontrol etme potansiyeli ile etkilemiştir. Bernays “grup zihni” ve “niyetin tasarlanması” gibi pratik propaganda çalışmalarında kullanılan tanımları ortaya atmıştır.
Mevcut Halkla ilişkiler endüstrisi Lippman ve Bernays’ın çalışmalarının direkt sonucudur ve hâlâ ABD hükümeti tarafından kullanılmaktadır. 20.yy’ın ilk yarısından sonra Bernays ve Lippman çok başarılı bir halkla ilişkiler şirketi işletmişlerdir.
II. Dünya Savaşı propagandanın bir silah olarak hem Hitler’in propagandacısı Joseph Göbels hem de İngiliz Politik Savaş İdarecisi tarafından sürekli kullanıldığı bir savaş olmuştur.