“Ben can verebilirim. Milletim, dünya durdukça mücâdeleye devam edecektir.”
Doğu Türkistan’ın yetiştirdiği en büyük kahraman 20.Yüzyılda Çin’e karşı
en büyük mücadeleyi vermiş bir efsane. Adı bugün bile Pekin yönetimini
titretmeye yeten tarihi bir şahsiyet. Altay Vilayetindeki Küktogay
İlçesinin Öndirqara Köyünde 1899 yılında doğdu.
Doğu Türkistan’ın yetiştirdiği en büyük kahraman 20.Yüzyılda Çin’e karşı en büyük mücadeleyi vermiş bir efsane. Adı bugün bile Pekin yönetimini titretmeye yeten tarihi bir şahsiyet. Altay Vilayetindeki Köktogay İlçesinin Öndirqara Köyünde 1889 yılında doğdu. Osman Batur’un 7 erkek 7 kız toplam 14 çocuğu vardır. Osman Batur ve silah arkadaşlarının mücadelesi 1940’da Çin zulmü dayanılmaz bir hal alınca başladı. Onların mücadelesi 1941 yılı Ekiminden 1943 yılı Temmuzuna kadar gerilla savaşı şeklinde devam etti. 22 Temmuz 1943’te Altaylar Çinlilerden tamamen temizlenmişti. Bulgun’da yapılan bir törende Osman BATUR Altay Kazak Türklerinin Han’ı ilân edildi. Mücâdelesini sürdürdü. Altay Geçici Halk Cumhuriyeti Başkanlığına seçildi. 1944 – 1945 yıllarında, Tanrı Dağları’nın kuzeyindeki Doğu Türkistan Kazak Türkleri’nin yaşadığı bölgeleri de Çin istilâsından kurtardı. 1945 yılının Ekim ayından 1947 yılının Şubatına kadar üç vilâyetten oluşan Doğu Türkistan hükûmeti’nin askerî ve mülkî âmiri olarak Vâli sıfatıyla görev yaptı. O’nu, Şubat 1947’den Eylül 1949’a kadar Doğu Türkistan Cumhuriyeti koalisyon hükûmetinin aslî üyesi olarak görev yaptı. Çinlilerin on kat fazla asker silah ve cephaneyle saldırması üzerine 1950 Kasımında cephanesi bittiği için Osman Batur Kamambal Dağı’nda esir düştü. Göstermelik bir mahkemede işgalci çinlilerce idama mahkum edildi. 29 Nisan 1951 tarihinde Urumçi’de kurşuna dizilerek şehit edildi. Bugün ve gelecekte Osman Batur adı kalplerimizde yaşamaya devam edecek ve bağımsızlık mücadelemizde bize ışık olacaktır.